KÖYE ÖZLEM (KÜÇÜKYAYLA)
Köye Özlem (Küçükyayla) Çocukluk ve ilk gençlik yıllarının, insanı yaşamı boyunca derinden etkileyen bir dönem olduğunu yaşadıkça daha güzel öğrendim. Henüz konuşmaya ve bazı şeyleri anlamaya başlamamdan itibaren dedelerimin ve ninelerimin memleket özlemi hiç bitmedi. Babaannemin sandığı hazır ve kilitliydi, her an memleketlerine dönecekmiş gibi hazırdı.Nasıl bir özlemdi bu,anlayamıyordum.Bıraksalar ne ev ne bark, ne mal ne mülk, ne bağ ne bahçe, ne tarla ne tapan gözleri arkada kalmadan giderlerdi memleketlerine. Böylesine memleket özlemi içinde olanlarla çocukluğum geçti. Ta ki Kepir Tepe’ye gidene kadar bu özlemin ne menem bir şey olduğunu bilemedim.
Yüreğimde, ilk Küçükyayla ateşini, 1965 yılının Eylül’ünde, henüz on bir yaşındayken, okula kaydolduğumda hissettim. Ne olduğunu, nerelere düştüğümü, ilk günlerde anlamamıştım. Ancak günler geçtikçe köyüme olan özlem çok sıkıntılı bir hal almaya başlamıştı.Gündüzleri kendimi ağlamamak için zor tutuyor, geceleri uyku zamanı geldiğinde, battaniyeyi başıma çekip, nevresimleri sırılsıklam yapacak kadar için için ağlıyordum.
Yıllar su gibi akıp giderken yeni tanıdığımız yazar ve ozanları okudukça duygu ve düşüncelerimiz giderek şekilleniyordu. Lise kısmının ilk yıllarında Yunus Emre, Karacaoğlan gibi halk ozanları beni çok etkiliyordu. Zaman zaman onlardan etkilenerek hece ölçüsünde şiirler yazıyor, ancak bir süre sonra onları beğenmeyip yırtıp atıyordum. O ilk şiir denemelerinin çoğunu Küçükyayla özlemi oluşturuyordu. Yarım yüzyıl öncesinden anı defterlerimde kalan bir şiirde şöyle yazmışım köyüm için;
Yayla yayla güzel yayla
Ne güzeldir yerin senin
Eteklerin de hep tarla
Geçer kışın, yazın serinAşağıdan akar dere
Bazen de kapılır sele
Yemyeşil dağların hele
Ne güzeldir ne de şirinHer şeyindir senin ala
Adın bile Küçükyayla
Ahmet der beni sılaya
Bağlayan tek isim sensin
ÖZLENECEK BİR ŞEYİN YOKSA YAŞAMIN TADI DA,ANLAMI DA OLMAZ.
Kepirtepe’den bir kardeşimiz Fuat Necdet Özkan “RÜZGARLAR KOKUNU GETİRİR ”adlı yazısında okuluna özlemi anlatmış. Okuyamayan Kepirtepeliler bu yazıyı mutlaka okusun. Yazının ortalarında şöyle bie cümle geçer”ÖZLENECEK BİR ŞEYİN YOKSA YAŞAMIN TADI DA,ANLAMI DA OLMAZ ”Bazen anne baba özlemi duyarsın, bazen de baharı, yazı özlersin. Kimi çocukluk anıları sarar içini, kimi gençlik. Derviştepe’yi özlersin mesela, Deredeki Nuri Aga’nın Çeşme’yi, sevdiklerinle birlikte Çeşmeler’de yaptığın piknikler aklına düşer bazen…Beynin seni bir sürünün peşine, mandaların arkasına, beygirlerin sırtına sürükleyiverir.Kimi orak biçersin tarlada, kimi demet çekersin, kimi batozla harman savurursun. Yaşanmışlıkların, sevdiklerin ve tüm coğrafyasıyla Küçükyayla sarmal olmuş, bir yaşam boyu, hayallerini süsler durur.
AHMET MEMİŞ 09.05.2020 AYDIN