Home / Haftanın Konusu / ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

Vatan; insanın halen üzerinde yaşadığı, geçmişin acı ve tatlı hatıraları ile avunduğu, istikbâle ümitle
baktığı, kısacası her üç zamanı da idrak ettiği bütün bir mekandır. Bir toprak parçasının vatan olabilmesi
kolay değildir. Yüzlerce yıl yurt edinilen, uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan toprak parçası vatandır.
Uğrunda can verilen ve üzerinde bir medeniyet kurulan yerdir vatan. Yoksa uğrunda kan akıtılıp can
verilmeyen toprak parçasının adı vatan değildir. Ünlü şâir Mithat Cemal KUNTAY, bu gerçeği şöyle dile
getirir.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa; Vatandır.
Atalarımız dünyanın en güzel ve bereketli topraklarını vatan olarak seçmişler ve bize
emanet etmişlerdir. Bu cennet vatanı yüzlerce yıl ecdadımız canları ve kanları pahasına
korumuşlar ve binlerce âbide dikerek üzerinde bir medeniyet kurmuşlardır. Bu vatanın, bu
millete ait olduğunu camileri, türbeleri, çeşmeleri, sarayları, mezar taşları, hanları ve
hamamları ile adeta tescil etmişlerdir.
Vatan, bizim en kıymetli varlığımızdır. Bu bakımdan “anavatan” tabiri, bizim milletimiz arasında
önem kazanmış ve ata sözlerimize kadar girmiştir.
Vatan, bütün kutsal değerlerimizin toplandığı yerdir. Artık o, bir toprak parçasından çok, tüm
manevi değerlerin yaşandığı bir ortamdır. Zira sevgiler onun kucağında yaşanmış, ocaklar onun kucağında
tütmüş, acı-tatlı bütün hatıralarımızda onunla birlikte olmuşuzdur. O, bizim için bir bahçe, bir nehir,
düşmanlara karşı savunduğumuz bir kale, istirahata çekildiğimiz bir huzur evi gibidir. Kısacası o bizim
için her şeydir. Minaresine çıkıp ezan okuduğumuz camimiz, ağacına çıkıp meyve yediğimiz bahçemiz,
göklere el kaldırıp dua ettiğimiz mabedimiz, kısaca canımızdan çok sevdiğimiz varlığımızdır. Onun için ne
yiğitler, ne babalar ve ne dedeler canlarını ve kanlarını feda etmişlerdir. Onun uğruna şarkılar bestelenmiş
destanlar yazılmış, türküler yakılmıştır. O, bütünüyle bir milletin sesi olmuş, hepimiz bir ağızdan onun
marşını gür bir sesle okullarımızda ve kışlalarımızda söylemişizdir.
Vatan olmaksızın millet, millet olmaksızın da devlet olamaz. Bir milletin varlığı, vatanın varlığına,
aynı zamanda hür ve bağımsız olmasına bağlıdır.
Vatan ve vatan sevgisinin mukaddesliği, milletimizce en yüce seviyeye yükseltildiği tarihen tasdik edilmiş
bir gerçektir. Öylesine ispat edilmiştir ki, her karış toprak kanla yoğrulmuş, masum yuvalara namahrem eli
değmemesi için milyonlarca can feda edilmiş, ırmaklar gibi kan akıtılmıştır. Bu vatanın mübarekliğine
dikkat çeken Mehmet Akif mısralarında şöyle der: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda! Canı cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ. Vatan şâiri Namık Kemal ünlü “vatan” makalesinde; en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün insanların, bağlanılan muhtelif şeylere karşı beslediği hissiyat ile vatan sevgisini birleştirir ve şöyle der: “…Henüz memede olan süt çocukları beşiğini, çocuklar eğlendiği yeri, gençler geçimlerinin temin edildiği yeri, ihtiyarlar, yalnız kaldıkları köşelerini, evlat anasını, baba ailesini ne türlü duygularla severse, insan da vatanını o duygularla sever.” Bunun niçin böyle olduğunu ise arka arkaya tekrarladığı “insan vatanını sever” şeklindeki hüküm cümlelerini takiben şöyle izah eder: “İnsan vatanını sever; Çünkü, Allah’ın insanlara bahşettiği şeylerin en azizi olan hayat, vatan havasını teneffüsle başlar. Bir diğer ifadeyle; vatanı olmayan, kendisine Allah’ın ihsan ettiği şeylerin en azizi olan hayattan yeteri kadar zevk alamaz. Demek ki, hayatın gerçek anlamıyla lezzetine varabilmenin ilk şartı, vatana sahip olmaktır. İnsan vatanını sever. Çünkü Allah’ın bağışladığı şeylerin en parlağı olan nazar, göz, dünyaya ilk baktığı zaman, vatan toprağını görür. Onun için vatanını sever. İnsan vatanını sever. Çünkü etrafına baktıkça, her köşesinde geçen ömrünün, geçmiş hayatının hazin bir hatırasını, taşlaşmış, taş kesilmiş gibi görür. İnsan vatanını sever. Çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı, menfaati, vatan sayesinde ayakta kalabilir. İnsan vatanını sever. Çünkü, varlık sebebi olan atalarının sakin mezarlığı ve ömrünün neticesi olacak evladının meydana geleceği yer vatandır. İnsan vatanını sever. Çünkü, vatan çocukları arasında dil birliği, menfaat birliği ve birbirine fazla alışmış oldukları için bir gönül yakınlığı ve fikir kardeşliği hasıl olmuştur. O sayede bir adama; dünyaya göre vatan, oturduğu şehre göre kendi evi hükmünde görünür. İnsan vatanını sever. Çünkü, vatanda mevcut olan hakimiyetin bir kısmının hakiki sahibi bizzat kendisidir. İnsan vatanını sever. Çünkü vatan, bir galibin kılıcı veya bir kâtibin kalemi ile çizilen belirsiz hatlardan ibaret değildir. Vatan, millet, hürriyet, menfaat kardeşlik, tasarruf, hakimiyet, ecdada hürmet, aileye muhabbet, gençlik hatırası gibi birçok ulvî hislerin bir araya gelmesinden hasıl olmuş mukaddes bir fikirdir.” Vatanı sevmek dini bir emir olduğunu ve şehitliğin kısım ve önemini inşallah haftaya işlemeye çalışacaz. Bu vesile ile somada şehit olan kardeşlerimize Allahtan ramet diler
yakınlarına ve tüm milletimize sabırlar dilerim.Allaha emanet olun ,sağlıkcakla kalın değerli kardeşlerim.

HAZIRLAYAN KEMAL SEVGİ
EMEKLİ İMAM -HATİP

hakkında Kemal Sevgi

Benzer Haber

Küçükyayla’da Eski Hıdrellez Sevinçleri ()

YAYLADA HIDRELLEZ Sizler Çok Değerli Dostlarım; Bugün Hıdrellez ve ben Küçükyayla Köyümüzde çocukluğumda yapılan ‘’Hıdrellez …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir